İş güvencesinde 30 çalışanın önemi?

 

SGK
İş güvencesinde 30 çalışanın önemi?

Çalışanın geçerli bir neden olmadan, önemsiz şekilde işten çıkarılmasını önlemeye dönük koruyucu kararlarını başında iş güvencesi gelmektedir. .Ancak iş güvencesinden yararlanılabilmesi için bazı yapılması gereken hususlar vardır..
Bu hususlardan birisi, işyerinde çalışan personel sayısına ilişkindirimages. Özellikle esnaf ve küçük işletmelerin iş güvencesinin ağır etkilerinden negatif yönde etkilenmemeleri için bu yönde bir düzenleme yapılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, iş güvencesine ilişkin koruyucu kararlarından çalışanın yararlanabilmesi için, işyerinde 30 veya daha fazla işçi istihdam edilmesi gerekmektedir. Aynı işverenin aynı türünde birden fazla işyerinin bulunması halinde, 30 işçi sayısı, bu aynı türündekii işyerlerinde çalışan toplam çalışan sayısına göre belirlenecektir.
Diğer bir deyişle 29 ve altında işçi çalıştırılan işyerlerinde iş güvencesine ilişkin koruyucu kararlar uygulanmayacaktır. Bu sebeple iş güvencesinin uygulanmasında 30 işçi kıstas, çalıştırılan işçi sayısının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. 30 çalışanın belirlenmesinde; belirli veya belirsiz süreli sözleşmeyle çalışan, part-time veya çağrı üzerine sözleşmeyle kısmi süreli olarak çalışan, takım sözleşmesiyle çalışan, deneme süresinde olan, emekli olarak sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan, mevsimlik sözleşmeyle çalışan işçilerin tümü dikkate alınır. Ayrıca, kaza, hastalık veya izin gibi nedenlerle iş sözleşmesi beklemde olan işçilerin sayısı da 30 işçi sayısına dâhil edilir. Sözleşmenin feshedilmesine göre; şikayet süresi için iş sözleşmesi varlığını devam ettirdiğinden 30 çalışanın hesabında dikkate alınmalıdır. Asıl-alt işverenlik ilişkisinde asıl işveren ve alt işveren farklı kişilikler olduklarından 30 sayısının belirlenmesinde ayrı ayrı değerlendirilirler. Sonuç itibarıyla iş güvencesinin temel şartlarından birisi olan 30 işçi sayısı şartının yerine getirilmemesi halinde, bu işyerinde çalışan işçiler iş güvencesine ilişkin koruyucu kararlardan faydalanamayacaktır .

 

 

Resmi tatillerde ekstra ücret;

Resmi tatillerde ekstra ücret;

 

Bilindiği 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayram Ve Genel Tatiller hakkındaki 2429 sayılı Kanuna göre  Ulusal Bayramdır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00’den itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
Zamlı ücret miktarı ne kadar olacak?

28 Ekim günü saat 13.00’ten sonra ve 29 Ekim günü çalışanlara ücretleri iki yevmiye olarak ödenecek. Bazı işyerlerinde yarım günlük  süre ödemelerde dikkate alınmıyor. Bu uygulama kanuna uygun değil. Aşağıda olması gereken ödeme hesabından yola çıkabiliriz.
Örnek: işçi Suat Beyin günlük maaşının 75 TL olduğunu varsayalım. Suat Bey, 29 Ekim’de çalışırsa zamlı ücretle birlikte 150 TL maaş alacak.
Suat Bey, 28 Ekim günü  saat 13.00’dan sonra çalışırsa; öğleden sonraki çalışmaları zamlı olarak ödenecek. Bu sebeple Suat Bey  28 Ekim’deki çalışmasının karşılığı olarak 112,5 TL maaş alacaktır.

İdari tatilde çalışana ekstra ücret var mı? 

30 Ekim Cuma günü kamuda çalışan memur ve işçiler için idari tatil edildi. İdari tatil günlerinde çalışanlara ekstra maaş ödemesi yoktur.
Cumhuriyet Bayramı çalışmasının telafisi olur mu?

28 Ekim saat 12’den sonra ve 29 Ekimde çalışanlara daha sonra izin verilse dahi bugünlerin ücretleri zamlı olarak ödenecek. Daha sonra verilen izinler ekstra maaş  ödemesini ortadan kaldırmıyor.

İsteyen kişi Cumhuriyet Bayramında çalışmayabilir mi?

İş sözleşmesinde ulusal bayramda çalışılacağına ilişkin bir düzenleme yoksa işçinin işyerine gelmesi gerekmiyor. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde işçinin bayram günlerinde çalışacağına ilişkin düzenleme varsa işçi Cumhuriyet Bayramında  işverenin istemesi durumunda işyerine gelip çalışması gerekiyor. Aksi taktirde Cumhuriyet Bayramında mazeretsiz işe gelmemiş sayılır.

Bayramda kimler çalışamaz?
Çocuk ve genç işçilerin bayramlarda çalıştırılmaları yasaktır. Bayramlarda çalıştırılamayan çocuk ve genç işçilerin ücretleri çalışma karşılığı olmadan ödenir.
Yıllık izni fazla kullanmak isteyenlere ipucu;

Bayram günleri yıllık izne ayrıca eklenir. Örneğin 29 Ekim’den önceki pazartesi, salı ve çarşamba günleri için 3 gün izin alan çalışan  30 Ekim’e kadar izinli sayılacak. Bu da demek oluyor ki  cumhuriyet bayramından önce 3 gün izin kullanan birisi bayramla birlikte 4 gün izinli sayılacak. Çalışan   Cumhuriyet Bayramından bir önceki gün çarşamba günü bir günlük izin almış olsa bile 2 gün yıllık izin kullanacaktır.

Kredi çekeceklere ŞOK. Bunu yapana SGK dan ağır cezalar geliyor.

sgk_3_81

Kredi çekmek için işvereninden yüksek ücretli bordro alan çalışanlar işverenin başını yakıyor. İşverenler, SGK’yı yanıltmaktan dolayı idari para cezası alıyor.

 Milliyet’ten Cem Kılınç bugünki köşesinde fazla kredi alabilmek için maaşlarını yüksek gösterenleri ele aldı. Bu dolandırıcılığa izin veren işverenlerin SGK tarafından ağır cezalara çarptırılabileceğini belirtti.

Okumaya devam et

Bordro Tarihe Karışıyor

hesaplama_5

Memurlar için kağıt bordro dönemi kapanıyor. Maaş bilgileri mail ile iletilecek, yılda 2 bin 400 ağaç kesilmekten kurtulacak
Hükümet memurun bordro çilesini bitirme kararı aldı. Bürokraside angarya olarak görülen ‘maaş bordrosu’ tarihe kavuşuyor. Memurlar artık maaş bordrosunu matbu olarak almayacak ve imza atmak zorunda kalmayacak. Hem bürokrasiyi azaltma hem de kağıt masrafından kurtulma hamlesi olarak hayata geçirilecek düzenleme için Başbakanlık genelgesi yayınlanacak.

Aymet Muhasebe Programı

Okumaya devam et

Honor 4X Bugün 2. Defa Satışa Çıkıyor.

705x290

Honor 4X, bugün itibariyle Flipkart üzerinden ikinci defa satışa çıkıyor. Telefon, siteye üye olan kullanıcılara Amerika saatine göre, öğleden sonra saat 2 de satışa sunulacak.

Şirket, bugün sınırlı sayıda Honor 4X’i satışa çıkartıyor. Bugün üye olup satın alamazsanız eğer, haftaya açılacak olan satışı beklemek zorunda kalacaksınız.

Aymet Muhasebe Programı Ve Yazılım

Okumaya devam et

İşverene Teşvik İşsizliğe Çare mi?

calisan_15İşsizliğin artış gösterdiği dönemlerde teşvik uygulamaları önem kazanır. İşsizliğin içinde bulunduğumuz dönemde son dört yıl ortalamasının üzerinde olması teşvikler konusunu bugünlerde yeniden gündeme getirmiş oldu.

En son açıklanan 2014 yılı Kasım ayı verilerine göre; genel işsizlik oranı 10,7 iken kadınların işsizlik oranı yüzde 13. Yine aynı dönemde 15  24 yaş arası genç nüfusun işsizlik oranı yüzde 19,9. İşsizlik rakamları özellikle kadınlar ve gençlerde Türkiye ortalamasının çok üzerinde. İşte bu noktada kadın ve gençlere yönelik teşvik düzenlemeleri var mı? Varsa da etkili olamıyor mu konusunu tartışmak gerekiyor.

Aymet Muhasebe Programı Okumaya devam et

Grup Şirketinden Borçlanma.

Muhasebe Fişleri

Mali yönden güçlü grup şirketinin, mali yönden zayıf grup şirketine borç para vermesi veya bankadan aldığı krediyi zayıf şirkete aktarması, uygulamada sıklıkla görülmektedir.

Grup şirketleri arasında kredi (para) kullanımları aşağıda incelenmiştir.

1) Cari (ticari) hesap ilişkisi yönünden

Grup şirketleri birbirleri ile genel ticaret kuralları çerçevesi içerisinde mal veya hizmet satın alabilirler / satabilirler. Buna cari (ticari) hesap ilişkisi diyoruz.

Cari hesap ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkan borçlanmalar ile ilgili olarak yasal bir sınır bulunmamaktadır.

Örneğin; A grup şirketi, grup şirketi olan B’ye 1 milyon TL’lik (+ KDV) satış yapmıştır.

A şirketinin, grup şirketi B’den 1 milyon TL’lik (+KDV) ticari alacağının bulunması, herhangi bir sorun teşkil etmez, bu alacağa faiz işletilmesi şart değildir.

Ancak bu alacak, dövizli bir alacak ise her iki taraf da bu dövizli alacağa 3’er aylık geçici vergi dönemlerinde (fatura düzenlemeksizin) değerleme yapması gerekir. Hesap kesim (kapama) tarihlerinde de ortaya çıkacak kur farkları için, (kur farkı hangi tarafın lehine ortaya çıkmış ise bu tarafça) iç yüzde ile KDV hesaplanarak karşı tarafa fatura edilir.

Öte taraftan; A grup şirketi, grup şirketi olmayan diğer müşterilerinden olan TL ya da döviz alacağına faiz işletiyor ise, grup şirketi olan B’ye de faiz işletmek ve bu faiz üzerinden de ayrıca KDV hesaplamak zorundadır.

Ayrıca; A grup şirketinin B grup şirketinden olan alacağı, (grup şirketi olmayan diğer müşterilerden olan alacak ile kıyaslandığında) tahsilat süresi ciddi bir şekilde uzamış ise, alacak kronikleşmiş ise, bu durumda yapılan işlemin cari hesap ilişkisini aştığı, olayın para kullandırmaya dönüştüğü iddiası ile alacağa faiz işletilmesi gerektiği ileri sürülerek cezalı vergi tarhiyatı yapılabilir.

Fatura TL olarak düzenlenmekle birlikte; sözleşmenin / anlaşmanın veya kayıtların döviz üzerinden izlendiği, nihai hesaplaşmanın döviz üzerinden yapıldığı dövize endeksli işlemlerde de aynen dövizli işlemlerdeki gibi hareket edilir.

Aymet Genel Muhasebe

Okumaya devam et

Gelir Testi’nde Borç Ödeyen Yok.

calisan_15Milyonları yakından ilgilendiren “gelir testi” için yapılması gereken bulunulan ildeki Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakıflarına müracaat etmek ve ilgili testin yapılmasını istemek.

Genel sağlık sigortası 1 Ocak 2012 tarihinde zorunlu hale geldi. Ancak gelir testi uygulaması herkes tarafından bilinmiyor. Çalışıyorken işsiz kalan, 18 yaşını doldurarak bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünden çıkan bir kişinin gelir testi yaptırması şart. Gelir testi yaptırması gerektiği halde yaptırmayan kişilere ise en yüksekten prim borcu kesiliyor. Gelir testi yaptırmayan kişiler eğer 31 Mart 2015’e kadar testne girerlerse, borçlarını gerçek gelirleri üzerinden yeniden hesaplatabilecek.
Bu test herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmayanların sağlık imkânlarından yararlanabilmesi için aile içerisindeki gelirlerinin ölçülmesini sağlıyor. Özellikle de gençleri ve işsizleri ilgilendiriyor. 1 Ocak 2012’den bu yana teste zorunlu olduğu halde girmeyenlerin sayısı 5 milyon kişiyi aştı. İşte bu durumda olanlar için son tarih 31 Mart.
Son istatistiklere göre 7 milyon 37 bin kişinin prim borcu var. Eylül 2014’te çıkarılan yapılandırma kanunu ile bu kişilere ait 9.1 milyar TL’lik prim borcu yapılandırma kapsamında alındı. Gelir testi yaptırmadığı için borcu biriken kişi sayısı ise 5 milyon 308 bin kişi. Yani prim borcu olan kişilerin yüzde 75’i gelir testi yaptırması gerektiği halde yaptırmayanlardan oluşuyor.

En çok erkekler var

Borcu olanların büyük bir bölümü lise ya da üniversite eğitimini tamamlamış, artık anne veya babası üzerinden sağlık yardımı almayan gençlerden, özellikle de erkek çocuklardan oluşuyor. Kız çocukları eğer Ekim 2008 öncesi sağlıktan yararlanmışlarsa ve şu an çalışmıyorlarsa, sağlıktan halen primsiz yararlanabiliyorlar.
Borcu olanlar, yapılandırma kapsamında 31 Mart tarihine kadar gelir testi yaptırırlarsa borçlarını güncelleyebilecekler. Örneğin, yeni yapılacak test sonucunda, evde kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden az çıkarsa bu borç silinecek.
Şu anda 195 bin kişi, 133 milyon TL genel sağlık sigortası prim borcunu yapılandırmış. Bugüne kadar yapılandırılan genel sağlık sigortası prim borcunun da 16.5 milyon TL’si ödenmiş. Toplam borçlu olan genel sağlık sigortalısı sayısına oranlandığında borcunu yapılandıran kişi sayısının çok az olduğu görülüyor.
Borçlarını yapılandıranlar geçmişe dönük olarak faiz ödememiş olacaklar. Borçların yapılandırılması halinde sağlık hizmetlerinden yararlanmaya da başlanabilecek.

Aymet Yazılım Ve Bilgisayar
Okumaya devam et

SGK milyonları mağdur etti!

Milyonlarca kişi Genel Sağlık Sigortası (GSS) mağduru oldu. Borcu olanlara yapılan yapılandırma sayesinde SGK’nın yaptığı yanlışlar da gün yüzüne çıktı. Milyonlarca kişi SGK’ya borçlu görünüyor.

 

sgk_3_81

GSS, yani en basit tanımıyla sigortası olmayanlara devletin yaptığı sağlık sigortası. 2012 yılında alınan kararla zorunlu hale getirilen GSS’ye gelir durumuna göre ödeme yapılıyor. Bunun için de bağlı olunan Kaymakamlık’tan ‘Gelir Testi’ yaptırmak gerekiyor.

MEĞER YILLARDIR BORÇLUYMUŞUZ
Torba Yasa ile gelen borç yapılandırma bir gerçeği de ortaya çıkardı. SGK verilerine göre milyonlarca kişi borçlu ama kimsenin bundan haberi yok. Herhangi bir bilgilendirme sistemi bulunmayan SGK, kimilerine 3 bin TL kimilerine 5 bin TL borç çıkardı. Hatta sigortalı çalıştığı dönemlerden borçlu çıkanlar bile var. Yaşanan bunca mağduriyeti ve SGK’nın bu hatasını düzeltmek de yine vatandaşa düşüyor. Bağlı bulunulan SGK’ya giderek borç görünen döneme ait itirazların bulunduğu belgeleri sunmak yeterli oluyor. Örn; 25 yaş altı erkek borçlu göründüğü dönemde öğrenci ise bu borcu sildirebiliyor.(Kadınlarda ise yaş sınırı yok)

 Aymet Yazılım Ve Muhasebe

Okumaya devam et